Eczacılık fakültelerinde okutulan ve tamamen bitkileri inceleyen bir anabilim dalı olan Farmakognozi doğadan elde edilen etken maddelerin ve tedavi edici ilaçları inceleyen ve araştıran bir bilim dalıdır. Kısaca hayvansal ve / veya bitkisel kökenli hastalık tedavisinde veya koruyucu olarak kullanılan maddeleri inceleyen ve bunlar üzerinde çalışan bilim dalı. Eczacılık Fakültelerinde teorik ve laboratuvar olarak 2 sene okutulmaktadır.
Türkiye’de modern farmakognozinin kurucusu Alexander Tschirchtir. İlk defa 1909 yılında istanbul eczacı mektebinde tevfik uluçay ve mustafa nevzat pısak tarafından farmakognozi dersi verilmiştir.
Neden Önemlidir
Günümüzde dünyanın en önemli ticaret hacminin önderliğini yapan ilaç sektöründe ilaç firmalarının pek çoğu sentetik ( Yani doğal olarak elde edilmeyen ) hammadelerden ilaçlar üretmektedirler. Oysa yüzbinlerce yıldır doğal yollarla elde edilen maddeler ile yapılan ilaçların insan sağlığına olan etkisi tartışmasız çok önemlidir. Trilyonlarca doların döndüğü bu sektörde maliyetleri azaltıp sentetik maddeler ile ilaç yapmak çok daha karlı bir iş haline gelmiştir. Farmakognazi ise tamamen doğal hammadelerden ilaç üretimi ile ilgilenir.
Peki Süreç Nasıl İlerler
Önce halkın hangi doğal ilacı hangi sağlık sorunlarına karşı kullandıkları tespit edilir (bkz: etnofarmakognozi). daha sonra işin laboratuvar kısmı başlar. söz konusu etkinin gerçek olup olmadığı in-vitro ya da in-vivo ortamda incelenir. Eğer etki kanıtlanırsa, buna yol açan ekstre”biyoaktivite ile yönlendirilmiş fraksiyonlama” (bioactivity-guided fractionation) ile kromatografik incelemeye tabi tutulup etkili madde izole edilmeye çalışılır (etkili bileşenin insan vücudunda yadsınamaz yan etkilere yol açabileceği anlaşılırsa ve bu bileşenin daha az zararlı türevlerinin sentezlenmesi istenir).
Bu yolla elle edilen yani doğal hammadde ikaçları için örnek vermek gerekirse;
Metformin
Kolşisin
Taxol
Silymarin
Yazıda yer alan kaynaklar: eksisozluk